Yalan – Feridun Düzağaç
Ne kaybetmeler buldum ben Bir elim bile kayıp gitti ötekinden Her şehre bir çakıl taşı fırlattım Aslında hiç olmayan denizimden
Ne kaybetmeler buldum ben Bir elim bile kayıp gitti ötekinden Her şehre bir çakıl taşı fırlattım Aslında hiç olmayan denizimden
Bana hüzün yapma bu gece gelemem Bu gece bu kent Benden tenha çekemem çekemem Dumanlarım boğuyor ruhumun odalarını Uyumak istiyorum...
Onuncu ayın onuncu günü Saat on buçukta yanmış mumum Otuz beş yıl olmuş İhtiyar bir çocuktur güzel ruhum Okul asıp...
Gözlerini ver, umudum olsunlar Öyle güzel pırıltısı var, sönmez onlar Saçlarında danseden coşku belki de rüzgar Körpecik mutluluklara hazır olsun...
Ben kuşlardan da küçüktüm, bir gece vaktiydi Aşk tutttu elimden benim Geçtim düşler sokağından, bir gece vaktiydi Ceplerimde hacı yatmazlar...
Çok su verince ölür ya çiçekler Çok ağlarım, çürür gözlerim gidersen eğer Ben senin gül bahçende oyunlarıyla mutlu Ve affedilmeyi...
Yüreğimdeki tüm çiçekleri sana kopardım Sana topladım Güneşi odama aldım rüzgardan şarkılar yaptım Bir seni söyledim sonra şarkıları sana dokundum Sana sana...
Gece biterken yıldızlar giderken Kelimeler biterken Söylenmedik sözler bile Tüm anlamlar biterken sen başlarsın Sigaramda duman Karanlığım biterken Kalbimin kırığında...
Bir gün ölürsem Hiç istemeden Beni bir ağacın altına Ama denizi de görsün Bırakın Ellerimi iki yana uzatın Hiç tatmadığım...
Bir ince pusudayım, Yolumun üstü engerek Bir yolun sonundayım Sessizce tükenerek Ben senin sokağına ulaşamam dardayım, O masum gözlerine bakamam...
Belki güneş bir gün ikimiz için doğar Belki korkuları hayallerimiz boğar O masal günü gelinceye kadar Susuyorum , susuyorum. Susadıkça...
Ya yağmur yağıyordu Ya da güneşin dansı vardı Ayrılanlar olmuştur Ya da ilk kez sevişenler vardır Düşler geceyi sever Şimdi...